Kadınlar için üreme sağlığı oldukça önemli bir konudur. Doğurganlık ve sağlıklı bir üreme sistemi, kadınların hayatında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak bu konuda bilinmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Kadınlar, üreme sağlıklarını korumak ve sorunları önlemek için bu konuda bilgili olmalıdırlar.
Doğurganlık, yaş faktöründen oldukça etkilenmektedir. Kadınların doğurganlık oranları, yaşları ilerledikçe azalmaktadır. Ancak, bu durum her kadında aynı şekilde görülmez. Bazı kadınlar, ileri yaşlarına rağmen hamile kalabilirken bazıları ise genç yaşta bile hamile kalamayabilir.
Kadınlar, üreme sağlığı ile ilgili olarak birçok sorunla karşılaşabilirler. Adet düzensizlikleri, polikistik over sendromu ve endometriozis, en sık görülen sağlık sorunlarındandır. Adet düzensizlikleri, hormonal bir dengesizlik nedeniyle oluşabilir. Polikistik over sendromu, yumurtalıklarda kistlerin oluşmasına neden olabilir ve genellikle adet düzensizlikleri ile birlikte görülür. Endometriozis ise, rahim içindeki dokunun çevre dokulara yayılması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Bir diğer önemli konu ise kadınların doğurganlığı ile ilgili olarak sağlıklı beslenmeleri gerektiğidir. Sağlıklı beslenmek doğurganlık oranlarını artırmakta ve iyi bir gebelik süreci geçirmelerini sağlamaktadır. Ayrıca, gebelik öncesinde folik asit kullanımı da oldukça önemlidir. Folik asit eksikliği, doğum kusurlarına neden olabileceğinden, doktorların önerdiği şekilde alınması gerekmektedir.
Cinsel sağlık da kadınlar için oldukça önemlidir. Doğum kontrol yöntemleri, cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesinde etkin bir rol oynamaktadır. Doğum kontrol yöntemleri ile ilgili olarak farklı seçenekler mevcuttur ve doktorların önerileri doğrultusunda seçim yapılmalıdır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ise belirtileri, korunma yolları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir.
Kadınlar için üreme sağlığına dair sık sorulan sorular ve cevapları da önemli bir konudur. Bu sorular arasında adet düzeni, doğum kontrol yöntemleri, gebelik, menopoz gibi konular yer almaktadır. Bu soruların cevapları, kadınların doğru bilgilere sahip olmalarını sağlayarak üreme sağlığını korumalarına yardımcı olur.
Doğurganlık, cinsiyetin ve yaşın birleşiminden meydana gelir. Doğurganlık, yüksek bir üreme sağlığı etkisi olduğundan, doğurganlıkla ilgili faktörler ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Çoğu kadın, 30'lu ve 40'lı yaşlarında doğurganlığın düştüğünü gözlemlemiştir.
Bu doğurganlık düşüşü, kadınların üreme sağlığıyla ilgili ciddi bir sağlık sorunudur. Yaşla birlikte, kadınlardaki yumurta rezervi azalır. Yumurtalıkların bir kısmı, kadının ergenlik döneminde belirlenir ve bu süreç doğurganlık için önemli bir faktördür.
Yaş, kadınlarda doğurganlık üzerindeki etkisi nedeniyle önemlidir. Yaşın, bir kadının doğurganlık açısından en verimli olduğu dönem olan 20'li yaşların ortalarından itibaren etkisi başlar. 30'lu yaşlarda, doğurganlık düşmeye başlar ve 35 yaşından sonra ciddi bir düşüş olabilir.
Yaş Aralığı | Doğurganlık Oranı |
---|---|
20–24 | %86 |
25–29 | %78 |
30–34 | %63 |
35–39 | %52 |
40–44 | %36 |
Yukarıda gösterildiği gibi, yaşla birlikte doğurganlık düşüşü yaşanır ve bu nedenle genç kadınlar üreme sağlıklarını korumak için doğru beslenme, egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinmelidirler. Herhangi bir sağlık sorunu varsa, doktorlarıyla konuşmalılar.
Kadınların üreme sağlığı, sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir. Üreme sağlığı bozukluklarına karşı bilinçli olmak, erken teşhis ve tedavi ile hayat kalitesini artırabilir. Kadınlar, çeşitli üreme sağlığı sorunları ile karşılaşabilirler. Bunların bazıları şunlardır:
Adet düzensizlikleri, birçok kadın tarafından sıkça karşılaşılan üreme sağlığı sorunlarından biridir. Adet düzensizlikleri, adet döneminin süresi, sıklığı ya da miktarı açısından oluşan değişikliklerdir. Bunun nedenleri arasında hormonal dengesizlikler, stres, kilo değişiklikleri ve tiroid problemleri yer alabilir. Adet düzensizliklerinin çözümü için öncelikle nedenleri belirlenmeli ve tedavi yöntemleri buna göre belirlenmelidir. Korunmak için düzenli olarak jinekolojik muayeneler yapılmalı ve cinsel sağlığa dikkat edilmelidir.
Polikistik over sendromu, kadınların üreme sağlığıyla ilgili karşılaştığı önemli bir sorundur. Bu durumda, kadınların yumurtalıklarında çok sayıda küçük kist oluşur. Hormonal dengesizlikler, obezite, troid problemleri ve aile öyküsü polikistik over sendromu nedenleri arasındadır. Polikistik over sendromu, düzensiz adet döngüleri, kısırlık, akne ve aşırı kıllanma gibi belirtilere neden olabilir. Tedavi, hormonal ilaçlar, kilo kaybı ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemlerle yapılabilir.
Endometriozis, üreme sağlığı sorunlarının bir diğer nedenidir. Bu durumda, rahim iç tabakası (endometrium), rahim dışında yer alan dokularda büyür. Endometriozis, ağrılı adet dönemleri, kısırlık ve lekelenme gibi belirtilere neden olabilir. Endometriozisin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik faktörler, hormonal dengesizlikler ve çevresel faktörler gibi birçok nedeni vardır. Tedavi, cerrahi müdahale, hormonal tedaviler ve ağrı kesiciler gibi yöntemler ile yapılabilir.
Kadınların üreme sağlığı sorunlarına karşı erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Bu nedenle, düzenli jinekolojik muayeneler yaptırarak ve cinsel sağlığa dikkat ederek üreme sağlığı problemlerinin önlenebilmesi mümkündür.
Adet düzensizlikleri, kadınların regl döngüsünün normalden farklı sürede gerçekleşmesi durumudur. Bu durum, kadınların çoğunda zaman zaman görülen normal bir durumdur. Ancak bazı durumlarda adet düzensizlikleri altında yatan birçok farklı sebep olabilir.
Adet düzensizliklerine neden olan birçok durum vardır. Bunların en yaygın nedenlerinden biri hormonal bozukluklardır. Hormonal dengesizlikler, tiroid problemleri, polikistik over sendromu gibi durumlar adet düzensizliklerine neden olabilir. Bunun yanı sıra, ani kilo kaybı ya da kilo alımı, yüksek stres seviyeleri ve aşırı egzersiz gibi faktörler de adet düzensizliklerine neden olabilir.
Adet düzensizlikleri tedavisi, altta yatan nedenleri belirlemeye ve tedavi etmeye bağlıdır. Hormonal nedenlere bağlı olarak olan adet düzensizlikleri, hormonal tedavilerle tedavi edilir. Bazı durumlarda, ilaç kullanımı etkili değilse cerrahi müdahale gerekebilir.
Kadınların adet düzenlerini takip etmeleri ve herhangi bir düzensizlik durumunda bir doktora danışmaları önemlidir. Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek ve stresi azaltmak adet düzensizliklerini önlemeye yardımcı olabilir. Doğru doğum kontrol yöntemi seçimi de bu durumu kontrol etmek için önemlidir.
Sonuç olarak, adet düzensizliği kadınların sık karşılaştığı bir durumdur ve altta yatan nedenleri belirlemek ve tedavi etmek için doktora danışmak önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve doğru doğum kontrol yöntemi seçimi de adet düzeninin korunmasına yardımcı olabilir.
Polikistik over sendromu (POS), kadınların karşılaşabileceği bir üreme sağlığı sorunudur. Nadir durumlarda, erkeklerde de görülebilir. Bu durum, yumurtalıkların küçük kistlerle dolu olmasıyla karakterizedir. Polikistik over sendromu olan kadınlar, düzensiz adet görme, akne, aşırı saç büyümesi ve kilo alma gibi belirtiler yaşayabilirler.
Polikistik over sendromunun nedeni tam olarak bilinmese de, genetik faktörler, hormon dengesizlikleri ve insülin direnci bu soruna yol açabilir. Ayrıca obezite, yüksek stres seviyeleri ve bazı ilaçların kullanımı da bu duruma neden olabilir.
Polikistik over sendromuna sahip kadınların tedavisi, semptomların şiddetine bağlıdır. Tedavi seçenekleri arasında kilo kaybı, düzenli egzersiz, hormon tedavisi ve ovulasyon indüksiyonu bulunur. Ayrıca, doğurganlık ile ilgili sorunlar varsa, in vitro fertilizasyon (IVF) gibi üreme teknolojileri de başarılı sonuçlar verebilir.
Endometriozis, kadınların üreme sağlığı ile ilgili sık karşılaşılan bir problemdir. Endometriozis, adet döneminde uterus içinde dökülen endometrium dokusunun uterus dışındaki bölgelere de yerleşmesi sonucu oluşan bir durumdur. Bu dokular uterus dışına çıkamadığından sıkışıp kalır ve inflamasyona sebebiyet verebilirler. Bu inflamasyonlar ise adet dönemi öncesi ve sırasında ağrı, kasılmalar ve hatta kısırlık gibi problemlere yol açabilir.
Endometriozis belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Bazı kadınlar hiçbir semptom yaşanmazken bazı kadınlarda şiddetli ağrı, kramp, pelvik bölgede ağrı ve terleme gibi belirtiler görülür. Endometriozis, cinsel ilişki sırasında da ağrıya sebebiyet verebilir.
Endometriozis nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, regl dönemindeki endometrium dokusunun geriye doğru salınması sonucu uterus dışındaki bölgelere yerleştiği düşünülüyor. Ayrıca genetik faktörler, bağışıklık sistemi problemleri ve hormon seviyelerindeki dengesizlikler de endometriozis nedenleri arasında sayılır.
Endometriozis tedavi yöntemleri, semptomlar ve endometriozisin yayılım şiddetine göre değişebilir. İlaç tedavisi, ameliyatla cerrahi müdahale, hatta gebe kalarak semptomların geçmesi bile mümkün olabilir. Bu hastalıkta herhangi bir kesin çare olmaması durumunda, doğru teşhis ve tedavi yöntemleri ile belirtilerin minimize edilmesi amaçlanır.
Doğurganlık ve beslenme arasında yakın bir ilişki vardır. Sağlıklı bir beslenme şekli, doğurganlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İdeal bir beslenme düzeni, vücudun daha sağlıklı olmasına yardımcı olur ve bu da daha sağlıklı bir gebelik için gerekli olan koşullar sağlar.
Sağlıklı bir diyet, doğurganlık için gerekli olan besin maddelerini içerir. Örneğin, folik asit doğurganlık ve gebelikte önemli bir rol oynar. Folik asit, bebeklerin doğum kusurlarını önlemeye yardımcı olur ve gebelik süresince gereklidir. Folik asit açısından zengin yiyecekler arasında ıspanak, brokoli, fındık, fasulye ve ekmek bulunur.
Ayrıca, protein de doğurganlık için önemli bir besin kaynağıdır. Protein, vücuttaki hücreleri yeniden oluşturarak özellikle hamilelik döneminde annenin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri karşılar. Protein açısından zengin gıdalar arasında et, tavuk, balık ve baklagiller yer alır.
Bunun yanı sıra, sağlıklı bir beslenme düzeni, vücut ağırlığını da kontrol altında tutar. Çok fazla yağlı, tuzlu ve işlenmiş gıda tüketmek, kilo kontrolu zorlaştırır ve dolayısıyla doğurganlık üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Bu nedenle, sağlıklı bir diyet, doğurganlık için ideal koşulları sağlar.
Sonuç olarak, doğurganlık ve beslenme arasında yakın bir ilişki vardır. Sağlıklı bir beslenme düzeni, doğurganlık için gerekli olan besin maddelerini içerir ve aynı zamanda vücut ağırlığını kontrol altında tutarak daha sağlıklı bir hamilelik için gereken koşulları sağlar.
Folik asit, vücut tarafından üretilmeyen ve besinler aracılığıyla alınması gereken bir B vitaminidir. Kadınlar için üreme sağlığıyla ilgili önemli bir vitamindir ve özellikle gebelik planlayan kadınlar açısından hayati öneme sahiptir. Gebeliğin erken dönemlerinde folik asit eksikliği, bebekte ciddi doğum kusurlarına neden olabilir. Bu nedenle gebeliğin planlanmadan önce, folik asit bakımından zengin besinler tüketilerek folik asit depolarının artırılması gereklidir.
Gebeliğin planlandığı anda folik asit takviyesi alınması, sağlıklı bir gebelik geçirme şansını artırır ve bebeğin doğum kusuru riskini azaltır. Gebelikte folik asit ihtiyacı arttığından, takviyelerle beraber folik asit içeriği yüksek olan gıdalar da tüketilmelidir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık ve tohumlar, kuru baklagiller, tahıllar ve meyveler folik asit bakımından zengin kaynaklardır.
Folik asit takviyesi almadan önce, doktorla görüşmek gerekir. Çünkü alınan folik asit miktarı da önemlidir ve bazı durumlarda aşırı folik asit alımı da zararlı olabilir. Doktorun önerdiği dozda folik asit takviyesi almak, gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine ve doğum kusuru riskinin azaltılmasına yardımcı olur.
Cinsel sağlık, kadınların üreme sağlığı için oldukça önemlidir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, kadınların üreme sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, güvenli cinsel ilişki kurmak ve enfeksiyonlara karşı korunmak hayati önem taşır. Cinsel enfeksiyonlar arasında klamidya, genital herpes, HIV ve HPV gibi hastalıklar bulunur.
Cinsel sağlıkla ilgili bir diğer önemli konu da doğum kontrol yöntemleridir. Doğum kontrol yöntemi, bir kadının hamile kalmasını önlemek için kullanabileceği bir yöntemdir. Yöntemler arasında prezervatif, doğum kontrol hapları ve IUD (rahim içi araç) gibi seçenekler bulunur. Hangi yöntemin tercih edileceği, kişisel tercihler ve ihtiyaçlara bağlı olarak değişir. Ancak, bütün doğum kontrol yöntemleri yan etkilere sahip olabilir, bu nedenle bir kadın için en uygun seçeneği seçmek için bir doktorla görüşmek gereklidir.
Son olarak, cinsel sağlıkla ilgili öneriler arasında kendine bakım da yer alır. Bu, temizlik alışkanlıklarını ve kadının kendi bedeni hakkındaki bilgi düzeyini içerir. Başka bir deyişle, her kadının kendi vulvasını ve vajinasını tanıması, düzenli aralıklarla kendine baktığından emin olması gerekir.
Bu önerilerin uygulanması, bir kadının cinsel sağlığına dair olası sorunlarla mücadele etmesine yardımcı olabilir. Bunlar arasında enfeksiyonlar, hamilelik ve cinsel disfonksiyonlar gibi durumlar yer alır. Sonuç olarak, cinsel sağlığın korunması, kadınların sağlık ve mutluluk açısından çok önemlidir.
Doğum kontrol yöntemleri, gebelikten korunmak isteyen kadınlar için önemlidir. Farklı seçenekler arasında hormonal ve doğal olmayan yöntemler bulunur. Hormonal yöntemler arasında doğum kontrol hapları, hormonal spiral ve deri altı implantları bulunur. Bu yöntemlerin kullanımı, yan etkileri ve faydaları hakkında doktorunuza danışmalısınız. Hormonal olmayan yöntemler arasında kondom, diafram ve rahim ağzı kapağı bulunur. Yine, bu yöntemlerin kullanımı ve etkileri hakkında doktorunuza danışmanız önerilir.
Doğum kontrol yöntemleri seçerken, sağlık ve yaşam tarzınıza uygun olan yöntemi seçmek önemlidir. Örneğin, astım gibi bir sağlık sorunu olan bir kadın için hormonal bir doğum kontrol yöntemi uygun olmayabilir. Ya da, sık cinsel ilişki yaşayan bir kadın için kondom veya diğer doğal olmayan yöntemler uygun olmayabilir. Bu nedenle, doktorunuza danışarak doğru seçimi yapmalısınız.
Doğum kontrol yöntemleri kullanımı ile ilişkili yan etkiler de farklıdır. Hormonal yöntemlerin yan etkileri arasında kilo alımı, mide bulantısı, baş ağrısı, duygusal değişiklikler ve düzensiz kanama sayılabilir. Doğal olmayan yöntemlerin yan etkileri arasında ise alerjik reaksiyonlar, tahriş ve enfeksiyonlar bulunabilir. Bu nedenle, doktorunuza hangi yöntemin sizin için en uygun olduğu hakkında bilgi vermeniz önemlidir.
Doğum kontrol yöntemleri seçmek, onların yan etkilerini ve doğru kullanımlarını bilmek hayatınızı değiştirebilir. Bu nedenle, doktorunuza başvurmalısınız ve kendinize en uygun yöntemi seçmelisiniz.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel ilişki yoluyla bir kişiden diğerine aktarılan enfeksiyonlar olarak tanımlanır. Bazı hastalıklar sessiz ve belirtisiz olabileceği için, koruyucu tedbirler alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirler.
Bunların belirtileri genellikle kişiden kişiye değişir. Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıkların ortak belirtileri şunlardır:
Cinsel yolla bulaşan hastalıkları tedavi etmek için en etkili yol, doktorlar tarafından reçete edilen antibiyotik tedavisidir. Ancak bazı durumlarda, hastalıkların tedavisi tam olarak mümkün olmayabilir ve yaşam boyu devam eden bir hastalık olarak kalabilirler.
Bu hastalıklardan korunmak için en etkili yol, koruyucu tedbirler almaktır. Koruyucu tedbirler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenebilmesi için önemlidir. Bunlar, cinsel ilişkide bariyer yöntemleri kullanmak, partner kontrolü yapmak, daha az cinsel partneri olmak veya tamamen cinsel aktiviteleri sonlandırmak olabilir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların korunulabileceği bir diğer yöntem, yöntem kullanmaktır. Ancak yöntem kullanımı tam bir koruma sağlamaz. Cinsel ilişkide bariyer yöntemleri kullandığınızdan emin olmak önerilir.
Hastalık Adı | Belirtileri | Tedavisi | Korunma Yöntemi |
---|---|---|---|
Klamidya | Ağrısız akıntı, idrar yaparken yanma hissi, cinsel ilişkide kanama | Antibiyotik tedavisi | Bariyer yöntemleri kullanmak, partner kontrolü yapmak |
Sifiliz | Kızarıklık, döküntü, kanama yaraları, kas ağrısı | Antibiyotik tedavisi | Bariyer yöntemleri kullanmak, daha az cinsel partneri olmak |
HIV/AIDS | Ateş, halsizlik, öksürük, ishal, kilo kaybı, gece terlemeleri | Antiviral tedaviler (AIDS tedavisi yoktur) | Bariyer yöntemleri kullanmak, HIV testi yaptırmak, partner kontrolü yapmak |
Cinsel sağlık, herkesin sağlığı için önemlidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için her zaman koruyucu tedbirler almak, düzenli olarak kontroller yaptırmak ve sağlıklı cinsel ilişki alışkanlıklarını benimsemek önemlidir.
Kadınların üreme sağlığına dair en sık sorulan sorular arasında doğurganlık, adet düzeni, polikistik over sendromu, endometriozis, doğum kontrol yöntemleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar yer almaktadır.
Doğurganlık yaşı, kadınların doğurganlık kapasiteleri üzerinde önemli bir faktördür. Yaş ilerledikçe, kadınların doğurganlık kapasitesi azalabilir ve hamile kalma olasılığı düşebilir. Ancak, modern tıp ve teknoloji sayesinde çoğu kadın, yaşlarına rağmen sağlıklı bir gebelik geçirebilirler.
Adet düzensizlikleri, kadınların karşılaşabileceği üreme sağlığı sorunları arasındadır. Adet düzensizlikleri, aşırı stres, kilo değişiklikleri, hormonal sorunlar ve tiroid problemleri gibi birçok nedenle ortaya çıkabilir. Adet düzensizliklerinin tedavisi ise genellikle hormonal ilaçlar ve yaşam tarzı değişikliklerinden oluşur.
Polikistik over sendromu, yüksek seviyelerde androjen hormonları ve çok sayıda küçük kistlerle karakterize bir üreme sağlığı sorunudur. Bu durum, düzensiz adet döngüleri, aşırı tüylenme, sivilce ve kilo alımı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Polikistik over sendromunun tedavisi ise hastalığın şiddetine ve semptomlarına bağlı olarak farklılık göstermektedir.
Endometriozis, adet döngüsü sırasında rahim dışında büyüyen dokuların neden olduğu bir kronik rahatsızlıktır. Bu durum, ağrılı adetler, kronik pelvik ağrı, ağrılı cinsel ilişki ve infertilite gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Endometriozis tedavisi, semptomların şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale, ilaç tedavileri ve alternatif tedavi yöntemlerini içerebilir.
Doğru beslenme, kadınların doğurganlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Sağlıklı bir diyet, düşük karbonhidrat ve doymuş yağ oranı ile vitamin, mineral ve antioksidan bakımından zengin gıdaların tüketilmesini içerir. Folik asit de doğurganlık için son derece önemlidir. Gebelik planlayan kadınlar, folik asit takviyesi alarak doğumsal anomali riskini azaltabilirler.
Doğum kontrol yöntemleri, kadınların istenmeyen gebeliklerden korunmalarına yardımcı olur. Farklı doğum kontrol yöntemleri arasında prezervatif, doğum kontrol hapları, spiral, doğum kontrol implantları ve doğum kontrol enjeksiyonları yer almaktadır. Ancak, her bir yöntemin kendine özgü yan etkileri ve avantajları olan riskleri bulunmaktadır. Kadınlar, doktorlarıyla konuşarak kendileri için en uygun doğum kontrol yöntemini seçmelidirler.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), cinsel temas sırasında bakteri, virüs veya parazitlerin yayılması sonucu ortaya çıkan enfeksiyonlardır. CYBH'lar arasında klamidya, hepatit B, herpes, HIV / AIDS, genital uçuk, sifiliz, trikomoniyazis ve insanoğlu papilloma virüsü (HPV) yer almaktadır. CYBH'ların belirtileri ve tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Korunma yöntemleri arasında prezervatif kullanımı ve düzenli tıbbi kontrol yer almaktadır.
PID ve yeniden enfeksiyon riskine karşı koruyucu önlemler almak için partneriniz ve siz test yaptırmalısınız. Sağlıklı bir ilişki için hijyenik olun ve doğru kontraseptif kullanın. Detaylar için okumaya devam edin. …
Hamilelikte vajinal mantar enfeksiyonları sık görülür ve tedavi edilmezse şiddetlenebilir. En güvenli tedavi seçenekleri ve kullanabileceğiniz ilaçlar hakkında bilgi edinin. Kendi sağlığınız ve bebeğiniz için doğru adımları atın. …
PID, yani Pelvis İnflamatuar Hastalık, kadınlarda üreme organlarının enfeksiyonuna neden olan bir rahatsızlıktır. Belirtileri arasında karın ağrısı, ateş ve vajinal akıntı bulunur. Erken teşhis edilmesi önemlidir çünkü ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. PID hakkında daha fazla bilgi edinin! …